İzmir’deki ilk yılımız çok dolu fakat oldukça eğitici ve başarılı geçti. Zaman o kadar hızlı geçti ki şimdiden bir yılı doldurmuş olduğumuza inanamıyoruz.
Yeni bir şube açmanın birkaç zorluğu var, özellikle de bütün izinleri ve kayıtları halletmek. Fakat bir kez yapıldı mı her şey hazır!İzmir ofisindeki her bir proje yöneticisi, Birleşik Krallık ekibindeki bir kıdemli üyeyle onların 25 yıllık deneyimlerinden yararlanmak ve yüksek kaliteli hizmet kültürünü edinmek için eşleşti.
İzmir ofisi yöneticisi Aykut Yatar “Ofisi daha dün açmışız gibi. Şimdi TTC wetranslate ile tamamen bütünleştik ve hala da büyümeye devam ediyoruz.” dedi.
Şu ana kadarki en güzel tecrübelerini sorduğumuzda;
Pelin “Bir müşteriden aldığımız ilk olumlu geribildirim” diye cevapladı.
Aykut “Ben takım etkinliklerinden ve iş arkadaşlarımı tanımaktan çok zevk aldım” dedi.
Buğra “Mezun olduğum okuldaki Translation Challenge’ın bir parçası olmak harikaydı” dedi.
İş kısmı pürüzsüzce geçti fakat ilk günlerde olan bir şey onları çok şaşırttı. Bir gün duvardaki resim çerçeveleri tek tek düşmeye başladı! Fakat Japonların dediği gibi; yedi kez düşsen de sekizinci kez ayağa kalk. TTC İzmir Ekibi pes etmedi ve bütün çerçeveler geri asıldı.
Şehrin göbeğindeki İzmir ofisi enerji dolu. “Herkes işe gelmeyi seviyor ve hepimiz çok iyi anlaşıyoruz” diye ekledi Aykut.
İlk yıllarını ev yapımı kekler ve kurabiyelerle kutluyorlar. Nice başarılı yıllara…
